05 Aralık 2020

2020 ile Son Kış


     Merhaba değerli okurlar. Kış ayının temsili olan Aralık ayına 4 gün önce girmiş bulunmaktayız. Aynı zamanda 2020 ile olan dostluğumuzun sonsuza dek biteceği aydayız. Sizin oralar nasıl bilmiyorum fakat İstanbul henüz soğumadı değerli okurlar. Bir gün soğudu sanıp sıkı sıkı giyiniyorum ve dışarı çıktığımda bir bakıyorum güneş açmış ve çaresiz bedenim sıcaktan terlemeye başlamış. Bu karmaşayı pek anlayabilmiş değilim. Atmosfer adeta benimle oyun oynuyor gibi. Soğuk hava diye çıktığım yolda terliyorum ve üstüne terlediğim için de hasta oluyorum. Virüs dönemi bir nezle olmak bile insanı ürkütmeye yetiyor çünkü diğer insanlara zarar verebilecek olmak kötü hissettirebiliyor. Çok şükür nezleyi birkaç güne atlattım ve sapasağlam oldum ve başkasına da bulaştırmadım.


    Öğrencilik dönemimde Isparta'da bulundum. Oranın da havası pek değişkendi ama sevdiğim mevsim olan kış mevsimini bana doya doya yaşatıyordu. kaldığım 5 sene boyunca kış aylarında keyfim hep yerinde olmuştur oralarda. Sabahları epey zorlayıcı oluyor fakat o da gülün dikeni olsun diyelim. Karda yürümek, kara bastığımda çıkan sesleri her sene özlüyorum ve her kış ilk kar yağdığında ilk defa kara basıyormuşçasına içimi mutluluk sarıyor. İstanbul'da kış aylarında bulunamadığım için tanıdıklarımdan İstanbul'un ne halde olduğunu biliyorum. Kış aylarında İstanbul'a nadiren kar yağdığını bildiğim için, kar yağdığı zaman yasak olsa dahi sokakta yürüyüşe çıkacağım. Cezayı göze alıyorum açıkçası bunun için. Her sene beni hayata bağlayan ritüellerden birini daha es geçebileceğimi sanmıyorum. İnsanları hayata bağlayan bir sürü şey vardır, bir çoğunu hayata bağlayan ise başka insanlardı. Açıkça söylemek gerekirse benimkisi hiçbir zaman insan olmadı. Beni hayata bağlayan şey doğa ve evrende saklı, bana hayatta kalmamı söyleyen bir şeyler var adeta evrende ve bunun bir canlı olduğunu hiç sanmıyorum. Bilincimin sahip olduğu bu beden de canlı bir varlık. Dolayısıyla bu beni hayata bağlayanın doğa ve evrenden sonra bana da bağlı olduğunu söyleyebilirim. Yani hiçbir canlıya bağlı değilim yaklaşımı bir konuda yanlış oldu sanırım. Neyse biraz karmaşık oldu sanırım bu konu çok da mühim değil.

    2020 yılının son ayı için benim tavsiyem bu kötü geçmiş seneyi kötü bitirmeyin. Sevdiklerinizle zaman geçiremiyorsunuz, istediğiniz gibi seyahat edemiyorsunuz. Sizi kısıtlayan pandemi adında büyük bir güç var ortada. Bu sizin moralinizi bozmasın, bu son ayınızı kendinizi geliştirerek ve planlar yaparak geçirin. Virüs bittiğinde neler yapacağınızı düşünün ve bu yapacaklarınızla ilgili bir şeyler yapın. Yolculuk mu etmek istiyorsunuz? destinasyon belirleyin ve gideceğiniz yer ile ilgili derinlemesine araştırmalar yapın; Arkadaşlarınızla vakit geçirmek mi istiyorsunuz? Olası etkinlikleri düşünen ve şimdiden planlamaları yapmaya başlayın... Bununla ilgi bir mim bile yapılabilir. bu tip planlar insanı hayal kurmaya teşvik eder ve sizi mutlu eder. O sebepten ötürü düşünmek yapmanın yarısıdır derler; çünkü düşündüğünüz zaman o etkinlikten alacağınız keyfin bir kısmını alıyorsunuz zaten.

L. Birge Harrison - Kış Akşamında Yürüyüş

    Kış aylarına temsilen temayı da değiştirdim, arkaplanda ve yazılarda bir takım renk değişiklikleri yaptım ve daha güzel olacağını düşünerekten beğendiğim bir tema oldu. Dışarıda göremediğim kışı bloguma getirdim.

    Her birinize güzel bir aralık ayı diliyorum. Bol karlı bir aralık ayı geçmesi dileğiyle sağlıcakla kalın.

6 yorum:

  1. off çok kar yağmasın ama yinede yoksa dışarıdaki evsiz insanlar ne yapacak diye düşündüm birden..Bu arada resme bayıldım aklıma Ivan Aivazovsky tabloları geldi..Çok iyidir:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir önceki kış ile ilgili olan yazımda kışın evsizlerin için en kötü mevsim olduğuna değinmiştim. Evi yurdu olanlar için harikadır kış sadece. Umarım üşümeyecekleri bir yerler bulabilirler kendilerine.
      Yazımı yazarken Ivan Aivazovsky'den bir tablo koymak istemiştim fakat bolca deniz ve su içermesinden ötürü başka bir yazıma koyarım diye düşündüm. Aynı düşünmüşüz bence :)

      Sil
  2. Keşke kar yağsa!! Yazılarınızı çok beğendim ama sizi hayata bağlayan şeyi merak ettim. Eğer insanlar değilse;şanslısınız! Doğaya bağlanmak daha mantıklı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle doğaya bağlanmak beni de hayata bağlıyor adeta. Doğa sizi mutsuz etmez çünkü.

      Sil
  3. Ben de Isparta da okumuştum. Sakin bir şehir. Havasını pek sevmezdim, çok değişkendi.
    Pandemi çok etkilemedi beni. Yine arada gidip ailemle görüşüyorum, çok iyi geliyor. Zaten sınav derdi hiç bitmediği için sürekli bir sınava hazırlanıyorum. Vakit çabuk geçiyor buna rağmen.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ispartanın havası evet çok değişken fakat bana iyi gelen bir yanı var oranın. zaman akıp geçiyor bir şekilde ve her zaman huzur bulduğumuz bir yerde sabit kalamıyoruz. Sabit kalsak bile artık huzur bir şekilde uzaklaşmış oluyor. Huzur olduğu sürece çabuk geçen zaman da değerli geçer bir şekilde.

      Sil

İnsanın Elinden Kayan Yaşamı

      Selamlar değerli okurlar. Buralara uğramayalı yaklaşık bir yıl oldu. Keyifle yazdığım blogum, iş hayatıma yoğunlaşmamla birlikte diğer...